Şalpazarı Ses Gazete ve Büyüklİman Bölgesinin ismini taşıyan ticari ilan alabilen haftada Salı ve Cuma günleri yazılı Basın olarak basılarak titiz ekip çalışmasıyla okurlarıyla buluşan Gazetemizin 18 Şubat 1186 sayısında yer alan ‘’Nerede O Doktor’’ olarak kaleme aldığımız ve 1950 yıllarının üzerindeki Şalpazarı genelindeki dostlarımızın da günümüzden geçmişe yolculuk yaptığımız merhum Remzi Özen namı değer ‘’Bakkal Remzi’’’nin anılarını yazmaya devam ediyoruz.
Bakkal Remzi amca o günün şartlarında günümüz şartlarına göre küçük ancak bir o kadarlık şirin bakkalında müşterilerinin her istediklerini bulundurmaya özen gösterirdi.
Karadeniz’in sahile en yakın ve en yüksek tepelerinden 2 kol şeklinde dağların vadilerin arasından kıvrıla kıvrıla akarak Şalpazarı İlçesini takiben Beşikdüzü’nde deniz ile buluşan Ağasar Deresinde bizlerinde çocukluk yıllarımızda daha doğanın dengesinin bozulmadığı anlarda temiz ve berrak olarak Derelerde akıp giden suda yaşayan günümüzde organik olarak hafızalarımıza yer edinin Doğal Alabalık yakalamak için Remzi Amcanın bakkalını hepimiz ailemizden aldığımız harçlıklar ile bakkalına giderdik.
Balık Tutmak İçin Savak Savmak Gerek; Ağasar Deresindeki doğal alabalıkları tutabilmek için derede toplanan arkadaşlar topluluğu dere kenarında balıkların olduğu gölette akan suyu kapatabilmek için kirli çamurların büyük taşlardan oluşturulan duvarlara sıvayarak suyun akışı zayıflatılırdı.
Tabı büyük abiler bu işler ile uğraşırken küçük kardeşler, kuzenler, hala dayı çocukları da Bakkal Remzi’nin yaz dönemimde en çok tükettiği Çamaşır Suyu olurdu. Nedeni ise Çamaşır suyu ve dere kenarlarında sıkça rastladığımız yakı otunu ezerek balık olan göle bırakılır burada az suyu olan ve çamaşır suyu ve yakı otu ile sersemleşen balık daha rahat yakalanırdı.
O Yıllarda Teknoloji Yoktu Ancak Dostluk Vardı; Günümüz şartlarında artık teknolojiyi amacından öte kullanmaya başlayanlarla karşılaşmalar çoğaldı. O yıllarda belki cep telefonu ve teknoloji yoktu ancak daha çok arkadaşlar topluluğu kaynaşması öne çıkıyordu. Günümüz şartlarında Cep telefonu, tablet ve benzeri alet edevatlar ile oyalanmalar çoğaldı daha aile bireyleri tanınmaz oldu.
Şimdiki Gibi Plastik Top Yoktu; Şimdiki gibi oyun oynamak için plastik top satılmazdı. Ancak plastik topa benzeyen naylon top satılırdı. Kardeşim Hasan ile Bakkal Remzi’den aldığımız topu eski Şalpazarı Beşikdüzü Karayolunun bulunduğu Çarlaklı sınırların olduğu yerden ayak yolu olarak kullanılan yere doğru naylon top ile oynarken yaban dikeni topu patlatırdı. Bakkaldan aldığımız top eve gelmeden patlamış olurdu. Biz de eve gelince topun karnını yarar içerisine eski eşya, eski çorap doldurup dikerdik eski, orijinalinden daha sağlam olurdu.
Bakkal Remzinin Bakkalın Önünde Dost Sohbetleri; Şalpazarı Beşikdüzü yolu üzerinde İlçe tarafına göre yolıun solunda bulunan Bakkal Remzinin dükkanın önünde 4 ya 5 ahşap masa bunlara ait ahşap sandalye bulunurdu. Yılın her mevsimi Bakkala alışverişe gelenler bir nefes soluk almak ve dinlenerek çayını yudumlamak için bakkalın önüne oturup dostlarıyla koyu sohbet ederlerdi.
Değerli Şalpazarı Ses Gazetesi ve Büyükliman Posta gazete Okuyucularımız bir sonra sayımızda Bakkal Remzi Özen ile ilgili makalemize devam edeceğiz.
